Biyopsikososyal Yaklaşım Nedir? 

Kas-iskelet sistemi problemlerinin büyük çoğunluğunun sadece doku ile açıklanamayacağını, ağrının beynin tehdit algısı, duygusal durum, stres düzeyi, uyku kalitesi, yaşam tarzı ve çevresel koşullarla yakından ilişkili olduğunu göstermektedir. Yaşadığı ağrı veya fonksiyon kaybını yalnızca fiziksel açıdan değil; biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin birleşimi olarak ele alan modern bir sağlık modelidir. 

Bu nedenle fizyoterapi, artık yalnızca kas ve eklemleri tedavi etmekle sınırlı değildir; kişinin tüm yaşamını ve davranış biçimlerini kapsayan daha bütüncül bir yaklaşıma dönüşmüştür. 

Fizyoterapi’de Biyopsikososyal Yaklaşımın Hedefi Nelerdir? 

Bu yaklaşımın temel amacı, bireyin ağrısını ve hareket sorunlarını geniş bir perspektiften değerlendirmektir. 

Fizyoterapist, kişinin yalnızca “neresinin ağrıdığına” değil: 

• Ağrının günlük yaşamla ilişkisine 

• Psikolojik yüklerine 

• Uyku kalitesine 

• İş ve sosyal çevresinin etkisine 

• Hareket korkusu veya yanlış inançlarına 

• Stres düzeyine 

• Aktivite düzenine 

• Geçmiş deneyimlerine 

Bu gibi durumları da öz önünde bulundurur. 

Sonuç 

Biyopsikososyal yaklaşım, modern fizyoterapinin temelini oluşturan, ağrıyı yalnızca bir doku sorunu olarak değil, kişinin tüm yaşamını etkileyen çok yönlü bir süreç olarak ele alan bilimsel bir modeldir. Bu yaklaşım ile doğru değerlendirme, güvenli ve etkili tedavi, daha kalıcı sonuçlar hedeflenmektedir. 

Fizyoterapide başarılı bir sonuç, sadece kas ve eklem tedavisini değil; kişinin psikolojik, sosyal ve yaşam tarzı faktörlerinin bütünsel olarak ele alınmasını gerektirir. Biyopsikososyal yaklaşım tam olarak bunu sağlar.